28 Kasım 2012 Çarşamba

Faizde İndirim Sinyali


Merkez Bankası Para Politikası Kurulu(PPK) önümüzdeki dönemde finansal istikrar açısından gerekli görülmesi halinde, politika faizinde ve gecelik borçlanma faizinde ölçülü bir indirimin gündeme alınabileceğini ifade etti.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayınladı. Kurul, toplantıda fiyat istikrarı ve finansal istikrara ilişkin gelişmeleri değerlendirdi. Enflasyon konusunda toplam talep görünümü, çıktı açığı göstergeleri ve maliyet unsurları ele alınırken, makro finansal riskler açısından özellikle krediler, cari denge ve reel kur gelişmeleri değerlendirdi.

Kurul, talep yönlü unsurların enflasyondaki düşüşü desteklediği değerlendirmesinde bulunduğunu ve yılın üçüncü çeyreğinde toplam talebin büyüme hızında kayda değer bir yavaşlama gözlendiğini; bunun büyük ölçüde özel kesim nihai yurt içi talebindeki gelişmelerden kaynaklandığını ifade etti. Yılın son çeyreğinde yurt içi talepte bir miktar toparlanma beklense de, toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüşe verdiği desteğin süreceği tahmin etti.

İşlenmemiş Gıda Fiyatları Ekim Enflasyon Raporu Tahminine Kıyasla Daha Düşük Bir Düzeyde Gerçekleşecek

Kurul, maliyet yönlü unsurların da enflasyondaki düşüşe katkıda bulunduğu değerlendirmesinde bulundu. Döviz kuru ve emtia fiyatlarının son dönemdeki istikrarlı seyrinin etkisiyle, 2011 yılındaki maliyet artışlarının yıllık enflasyon üzerindeki birikimli yansımaları kademeli olarak ortadan kalktı. Nitekim temel mal fiyatlarının yıllık artış oranında yılbaşından bu yana belirgin bir düşüş gözlendi. Hizmet enflasyonu ise genel eğilim olarak ılımlı bir seyir izledi.

Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki olumlu seyrin de katkısıyla enflasyonun yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporu tahminine kıyasla daha düşük bir düzeyde gerçekleşeceğini öngördü. Bununla birlikte, yönetilen veya yönlendirilen fiyatlar ve enerji fiyatlarındaki artışların dolaylı etkileri orta vadeli enflasyon görünümü açısından yakından izlendi.
Kurul, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla talep kompozisyonundaki dengelenmenin ve cari dengedeki iyileşmenin sürdüğünü, kredilerin finansal istikrarla uyumlu olarak makul oranlarda büyüdüğünü ifade etti. Reel döviz kurunda ise yılbaşından itibaren gözlenen değerlenme eğiliminin finansal istikrar açısından yakından izlenmesi gerektiği belirten Kurul, uygulanan dalgalı kur rejiminde döviz kurunun seviyesine dair herhangi bir taahhüt olmadığını hatırlattı. Kurul, iktisadi temellerden aşırı sapma durumlarına karşı gerektiğinde tedbir alınmasının makroekonomik ve finansal istikrar açısından önemli olduğuna vurgu yaptı.

Kurul, yeni politika bileşimi çerçevesinde kredi gelişmelerine ayrı bir önem atfetti. Özellikle küresel ekonominin zayıf seyrettiği mevcut konjonktürde, toplam talebin hem seviyesinin de hem de kompozisyonunun arzu edilen yönde ilerlemesi için kredilerdeki ılımlı artışların korunmasının önemli olduğu belirtildi. Bu bağlamda, yıllık kredi artış oranının yüzde 15'leri aşmamasının fiyat istikrarını ve finansal istikrarı destekleyeceği vurgulandı.

Rezerv Opsiyonu Katsayıları Artırılırken Faiz Koridorunun Ölçülü Olarak Daraltılması Finansal İstikrarı Destekleyecek

Kurul, son dönemde Türkiye ekonomisine yönelik risk iştahının göreli olarak iyileşmesinin rezerv opsiyonu katsayılarının sınırlı oranda artırılmasına imkan verdiğini belirtti. Öte yandan, gerek risk algılamalarındaki iyileşmenin gerekse rezerv opsiyonu mekanizmasının devreye girmesinin geniş faiz koridoruna olan ihtiyacı kısmen azalttığı belirtildi. Bunun yanı sıra, ticari kredilerdeki ılımlı seyrin de faiz koridorunun üst sınırının ölçülü oranda indirilmesine olanak tanıdığı ifade edildi. Bu çerçevede, Kurul, rezerv opsiyonu katsayıları artırılırken faiz koridorunun ölçülü olarak daraltılmasının finansal istikrarı destekleyeceği değerlendirmesinde bulundu.

Küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağı belirtildi. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecek, Türk Lirası fonlama miktarı gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacak.

Kurul, bütün bu değerlendirmeler ışığında, önümüzdeki dönemde finansal istikrar açısından gerekli görülmesi halinde, politika faizinde ve gecelik borçlanma faizinde ölçülü bir indirimin gündeme alınabileceği ifade etti. (ANKA)
(EBR/OE)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder