4 Aralık 2012 Salı

Enflasyon Faiz İndirimini Güçlendirdi

Piyasada Kasım ayına ilişkin tüketici fiyat artışı (TÜFE) beklentisi yüzde 0.9 iken, dün açıklanan rakam yüzde 0.38 oldu. Böylece yıllık TÜFE artışı da yüzde 7.8’den 6.4’e düştü.

Merkez Bankası tahminlerinin bile altında kalan bu oranla, 18 Aralık’taki yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi ya da faiz bantının alt sınırını indirme kararı alınma ihtimalinin güçlendiğini söyleyebiliyoruz.

Enflasyon oranları beklentiler dahilinde gelse bile Merkez Bankası’nın bu ay gerçek faiz indirimi yapması bekleniyordu, şimdi piyasa iyice indirime inandı.
Kasım ayında TÜFE’nin beklentilerin altında kalmasında gıda fiyatlarının mevsimsel etkilerin aksine yüzde 0.21 düşmesi etkili oldu. Önceki 8 yıllık Kasım ayı ortalaması yüzde 1.7 iken sadece  2010 Kasım’ında gıda aylık enflasyonu negatif gerçekleşmişti. 

Kasım ayı enflasyonuna en büyük katkı ise 0.4 puanla giyim fiyatlarından geldi. Önceki dört ayda enflasyona toplamda 0.9 puan katkı yapan ulaştırma grubu, Kasım ayında enflasyonu 0.2 puan düşürdü. Düşüşte otomobil fiyatlarının yüzde 0.8 azalması ve akaryakıt fiyatlarındaki indirimler etkili oldu.
Hizmet yıllık enflasyonu Kasım’da bir önceki aya göre 0.2 puan düşerek yüzde 7.1’e gerilerken, mal yıllık enflasyonu 1.9 puanlık düşüşle yüzde 6.1’e indi.

Enflasyon rakamları, iç talepte canlanmanın henüz gerçekleşmediği savını güçlendirdi. Dolayısıyla faiz indirimi yoluyla, Merkez Bankası’nın “finansal istikrar” adı altında  iç talebi canlandırmak için eli kuvvetlendi..

Yıllık enflasyon, yani Aralık ayı sonu itibariyle oranlar konusunda tahminler aşağı çekilirken, piyasa tahminleri arasında hala farklılıklar bulunuyor. Piyasa analiz raporlarında yıl sonu TÜFE tahmini yüzde 6.0 ile yüzde 6,8 arasında değişiklik gösteriyor.

Dünkü enflasyon açıklamalarının çarpıcı yönlerinden biri de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) nun, enflasyon rakamlarını, her zamanki saatten yaklaşık 20 dakika önce açıklaması oldu. Şurası bir gerçek ki; normal saatinde açıklama bekleyenler, düşük rakamı önceden görenlere kıyasla dezavantajlı oldular. Faizler, erken açıklamadan sonra hızla aşağı geldi, yani TÜİK’e güvenip zamanında açıklama bekleyenler, ciddi biçimde zarar ettiler.

Rakamlarla Oynamayın

TÜİK bu konuda inceleme başlattı ama, sebep ne olursa olsun TÜİK’in bir güven müessesesi olduğu unutulmasın, bilerek ya da bilmeden “birilerine haksız kar ettiren” hatalar çok vahim.
Zaten bir süredir TÜİK’e güven bu tür hatalar nedeniyle azalmıştı, bu erken açıklama işin tuzu biberi oldu. Geçtiğimiz Pazar günü Habertürk Gazetesinde TÜİK Başkanı Birol Aydemir’in “cari açığı düşük gösterecek çalışmalar yaptıklarını” açıklaması da çok vahim bir hataydı. Yurt dışı özel sektör kredileri için, dışarıdaki olası hesapları düşüp yeni hesap yapmaları, turizm gelirlerini yükseltecek çalışmalar yapılması bizce güven erozyonunu artırır.

Bence spekülasyonlara yol açabilecek, uluslararası istatistik kurumlarının onayı alınmadan, eski serinin açıklanmasına devam edilmeden yapılacak değişiklikler, güveni azaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Bence TÜİK “pembe tablo” oluşturacak değişiklikler yerine, son dönemde çok arttığı piyasada sıkça konuşulan “hayali ihracat”a, “altın ticareti”ne girip etkilerini detaylı incelese, gerçekleri bulmaya çalışsa çok daha hayırlı iş yapmış olur.

Merkez Bankası’nın bile rakamları iyi göstermek için “her evde yarım kilo altın var” gibi bir hesapla ortaya çıktığı bir süreçte, TÜİK’in bu tabloyu oluşturmaya katkı yapmaya çalışması inandırıcı değil.
İstatistiklere güven kalmazsa, ekonomiye zararı sanılandan çok daha büyük olur.

Hürriyet

En Uygun Konut Kredisi Hangi Bankada? Bankaları Karşılaştırın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder